Kadın duraksamayı fırsat bilip nefes nefese derki; ”Evden çıktığımdan beri ayakkabımın içinde birşey var beni rahatsız ediyor” çıkartıp bakar.. Oda ne? Ayakkabısının içinde bir tomar para! Kocası herşeyin farkında.. Biliyorki gidecek. ”Beni terkedecek ama bunca yıl çorbasını içtim, çamaşırımı yıkadı, ütüledi bana emeği geçti namerde muhtaç olmasın..”
O yoksul köylü, bütün parasını kendisini başka bir adam için terk eden karısının, giderek kendisinden uzaklaşan adımları attığı ayakkabısının içine koymuştur..
Bu hareketi yapan kişi ne üniversite mezunudur nede yüksek lisans yapmıştır. Hatta hayatında tek bir kitap okumamış okuyamamıştır..
O güzel insan, o onurlu davranışı segileyen, o terk edilen adamı
Hepiniz tanıyorsunuz..
Şimdi sorarım size;
Bu memlekete töre cinayetleri, kadına karşı uygulanan şiddetmi yakışır yoksa, Aşık Veysel gibi hayatında hiç kitap okumasa, okuyamasa bile kitap gibi hayatlar yaşayan adamlarmı yakışır?