Zamanında, bayanın nişanlısını burada tutsak eden ve ona dair her şeyi gizleyen şahıs olmuştu. Kadın, fark ettiğinde ise, adamın gözlerindeki garip ifadeyi gördü: Sonunda gerçeği öğrenmişti. Ama bu gerçek, hiç de hoş bir şey değildi. Kadın, iki seçenekle baş kafaya kalmıştı: Nişanlısını kurtarmak, ancak bunu yapar iken bütün kasabaya yayılacak bir lanetle yüzleşmek ya da geri dönüp her şeyi unutmak. Fakat, unutmak olası değildi. Gerçek, içersindeki bir yerde bir yara olarak kalacaktı. Kadın derin bir soluk aldı, gözlerinde kararlı bir parıltı belirdi. “Onu kurtaracağım,” dedi. Yabancı adam, bayanın kararını duyar duymaz geriye doğru çekildi. “O vakit hazırlıklı ol. Ne olursa olsun, bir şey kaybedeceksin.” Kadın, nişanlısını kurtarmak amacıyla eski tılsımın sırrını çözmeye başladı. Birkaç dakika içersinde, tılsımı kırmayı kafayardı ve malikanede derin bir sessizlik yayıldı. O an, nişanlısının gözleri yine canlılık kazandı, ancak bayan fark etti ki, nihayetinde bu kurtuluş her ikisini de bir bedel ödemeye zorlayacaktı. Kadın, gözlerinde bir umut ve acıyla, nişanlısına doğru ismim attı. Birlikte, bütün o senesinin geride bırakılması gereken geçmişiyle, yeni bir geleceğe doğru ismim attılar. Fakat kasaba, bu geceyi hiçbir vakit unutmayacaktı. Ve böylece, geçmişin karanlık sırrı son buldu. Üsteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz.