ŞİŞMANLARDA özellikle diz ve kalçada artrit riski çok artar. Hafif egzersizler, osteoartrit riskini pek etkilemez, hatta bir ölçüde azaltırken ağır egzersizler bu hastalığa yakalanma riskini artırır.
AĞRI İLK BELİRTİ
Osteoartiritin en önemli belirtisi eklem ağrısıdır. Eklem ağrısı hastalığın erken dönemlerinde hareketle artar, istirahatle azalır. İleri dönemlerde ise ağrı, istarahat halinde de geçmez. Bazen uykudan bile uyandırabilir. Kadın hastalarda ağrı daha sık görülür ve ağrıya sıklıkla ‘‘Fibrominalji’’ belirtileri eşlik eder. Fibromiyalji ile birlikte olan artirit ağrıları genellikle daha şiddetlidir ve tedaviye zor yaıt verir. Osteoartrit, çoğu kez el parmak kemiklerini ve el bileğini de etkiler. Ancak sorun diz eklemlerini ve kalçayı etkilediğinde daha çok önem kazanır. Diz eklemleri en sık tutulan eklemlerdir. Kalça ekleminin etkilenmesi erkeklerde sıktır ve daha ağır sonuçları vardır. Osteoartrit, omurga kemiklerine de zarar verebilir. Bel ve boyun omurgaları hastalıktan daha yoğun olarak etkilenmektedir.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Tedavide kilo verilmesi, istirahat, fizik tedavi yöntemleri ve egzersizlerden yararlanılmaktadır. İlaçlarla tedavi en sık ve en yaygın kullanılan yöntemdir. Basit analjeziklerden (parasetamol) veya streoid olmayan antienflamatuar ilaçlardan (iburofen, naproxen) Cox-1 ve Cox-2 inhibisyonu yapan yeni ve etkin ürünlerden ağrı kesici ve şişlik giderici olarak yararlanılabilir. Kıkırdak yapımını uyaran ve kıkırdık yıkımını azaltan kondroprotektif ilaçlardan da faydanılmaktadır. Glukozaminoglikan, kondridin sülfat kıkırdak yapısını destekleyen en önemli yardımcılardır. Eklem içine hiyalaronik asit ve kortizon uygulanması ise sadece deneyimli merkezlerde yapılması gereken tedavilerdir. Osteoartrit tedavisinde fizik tedavi yöntemlerinden, kaplıcalardan ve egzersiz desteklerinden de yararlanılmaktadır.
Orta ve ileri yaşlarda en sık görülen romatizmal hastalık olan artiride yakalanmamak için hareketli olmak, egzersiz yapmak ve fazla kiloları vermek şart. Dünyanın en yaşlı insanlarından olan 110 yaşındaki Çinli Lu, uzun yaşayıp sağlıklı kalmasını, neredeyse 100 yıldır yaptığı ‘‘Tai Chi’’ egzersizlerine, sıkı kahvaltı ve az akşam yemeğiyle düzenli uykuya bağlıyor.
Hipertansiyon başınızı ağrıtır
Hipertansiyonun sessiz katil olduğunu, yaşamı tehdit edici kalp, böbrek, göz ve beyin sorunlarına yol açabileceğini biliyorsunuz. Gizli bir hipertansiyonun ilk ve tek belirtisi başağrısı olabilir. Hipertansiyona bağlı baş ağrıları kan basıncının aniden yükseldiği hallerde daha belirgin, sinsi ve yavaş gelişen yükselmelerinde ise hafiftir. Hipertansiyon baş ağrısının sık karşılaşılan bir sebebi değildir. Ama baş ağrısından şikáyet eden hastaların kan basınçlarını ölçtürmeleri yararlıdır. Böyle bir tedbir önceden bilinmeyen ciddi bir hipertansiyona tanı konulmasını sağlayabilir. Başağrısı yakınmanız,
Terleme, çarpıntı, sinirlilik, gerginlik, bunaltı hissi ile birlikte ve daha çok ensede ya da başımızın iki yanında yerleşmişse,
Sabah uyandığınızda daha da belirgin ve başınızdaki bir basınç ve gerilme hissi ile birlikte ise hipertansiyondan kuşkulanmalısınız.
Kalp krizi kuşkusunda aspirini çiğneyin!
Uzmanlar, kalp krizi kuşkusunun olduğu durumlarda aspirini çiğnemenizi önermektedir. Çünkü, çiğnenen asprin dilinize dokunur dokunmaz parçalanmakta, kana süratle karışmakta ve su ile yutulan aspirinden daha fazla ve daha hızlı etki göstermektedir. Texas Southwestern Tıp Fakültesi araştırmacıları, ‘‘American Journal of Cardiology’’ dergisinde yayınladıkları bir makalede, aspirinin su ile yutulduğunda 12 dakikada, herhangi bir sıvının içine kırılıp eritildiğinde 7 dakikada ve çiğnendiğinde ise 5 dakikada etki gösterdiğini belirtmişlerdir. Kalp krizi riskinde, çiğneyeceğiniz bir tablet aspirin hayatını kurtarabilir.