Şiddete maruz kalan kadınlar ne yapmalı?
Avukat Emel Göçmen Bozoğlu sorularımızı yanıtladı.
Şiddet mağduru bir kadın bu durumu yaşadığında ilk etapta polise veya bulunduğu yer jandarma bölgesinde ise jandarmaya ulaşmalıdır.
Ancak tıbbi müdahaleye acil ihtiyaç duyan kadın doğrudan bir sağlık kuruluşuna gitmeli ve şiddet gördüğünü dile getirmelidir.
Bu durunda vaka hastane polisine intikal ettirilir.
Şiddet gören kadınlar, doğrudan Cumhuriyet Savcılığı nezdinde de şikayetçi olabileceği gibi, İl ve İlçe Sosyal Hizmetler Müdürlükleri, belediyelerin veya baroların Kadın Dayanışma Merkezleri, Mor Çatı gibi çeşitli kadın örgütlenmelerinden yardım isteyebilir veya Alo 183’ü arayabilirler.
ALO 183 kadın, çocuk, özürlü sosyal hizmet danışma hattı, şiddete maruz kalan veya kalma ihtimali bulunan kadınlara psikolojik, ekonomik ve hukuki destek vermekte ve gerekli duydukları hizmete ulaşmalarını sağlamaktadır.
Burada değişik ihtimaller söz konusu olabilir. Olayın özelliğine göre eylem öldürmeye teşebbüs, kötü muamele veya cinsel suçlara vücut verebilir.
Bu tarz özellikli durumlar söz konusu değilse, suç konusu eylem kasten yaralama olarak nitelendirilecektir.. Bu durumda da yaralamanın basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilip giderilemediğine bakılmaktadır.
Eğer, yaralanma basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede hafifse dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunmaktadır.
[quads id=1]
Eğer basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek hafif yaralamanın dışında daha ciddi bir durum söz konusu ise, eylemin cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır.
Basit yaralama normal şartlarda şikayete tabi bir suç olmasına rağmen eğer eşe karşı işlenmişse resen kovuşturulmaktadır. Olayın özelliğine göre takdiri indirim veya artırım sebeplerinin uygulanması mümkündür.
Mülkî amir (kaymakamlık, valilik) veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kolluk (polis) amiri tarafından, olayın niteliği, şikâyet ve ihbar göz önünde bulundurularak şiddet mağdurunun hayati tehlikesinin bulunması halinde ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alma tedbiri verilir.
Geçici koruma altına alınma tedbir kararının yerine getirilmesinden, hakkında koruyucu tedbir kararı verilen kişilerin yerleşim yeri, bulunduğu veya tedbirin uygulanacağı yerdeki kolluk görevli ve yetkilidir. Korunan kişi acil durumlarda hemen, diğer hallerde ise yirmi dört saat öncesinden gideceği yere ilişkin olarak görevli ve yetkili kolluğa bilgi verir. Kolluk tarafından korunan kişinin gideceği yerdeki kolluk gecikmeksizin haberdar edilir ve tedbir kararı uygulanmaya devam olunur.
Korunan kişinin ne şekilde koruma altına alınacağı, şiddet mağduruna yönelik muhtemel tehdit ve risk göz önüne alınarak şiddet mağduru ve şiddet uygulayanın durumunun değerlendirilmesi suretiyle hâkim veya mülki amir tarafından, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kolluk tarafından belirlenir.
Korunan kişiye, geçici koruma kararının kapsam ve içeriği, şiddet veya şiddete uğrama tehlikesinin varlığı halinde arayabileceği telefon numaraları, kolluğun sorumlulukları, hangi durumlarda kolluğa bilgi vermesi gerektiği, hangi kolluk biriminin geçici koruma hizmetinden sorumlu olduğu ve benzeri hususlar, kolluk tarafından açıklanarak tutanağa geçirilir ve tebliğ edilir.
Şiddet mağduru kadın hakkında uygulanacak koruma tedbiri, yakın koruma, konutta koruma, işyerinde koruma, motorize veya yaya devriye ile koruma ve çağrı üzerine koruma şeklinde olabilir.
[quads id=1]
Tedbir kararı ilk defasında en çok altı ay için verilebilir. Ancak şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin devam edeceğinin anlaşıldığı hâllerde, resen, korunan kişinin ya da Bakanlık veya kolluk görevlilerinin talebi üzerine tedbirlerin süresinin veya şeklinin değiştirilmesine, bu tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam etmesine karar verilebilir.
Fiziki koruma yirmi dört saat esasına göre gerçekleştirilir.
Şiddet mağduru kadın koruma kararı için kolluk (polis) mülki amir (valilik – kaymakamlık) veya doğrudan Cumhuriyet Savcılığı’na başvurabilir. .
Kolluk, kendisine yapılan ihbar veya şikâyet üzerine genel hükümler doğrultusunda gerekli işlemleri yapar.
Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Kanun kapsamında almış olduğu koruyucu ve önleyici tedbirleri onaylanmak üzere tedbirin niteliğine göre mülki amire veya hâkime sunar.
Cumhuriyet başsavcılığı, yapılan ihbar ve şikâyet üzerine evrakın bir örneğini ivedilikle olayın niteliğine göre uygulanabilecek olan koruyucu veya önleyici tedbir hakkında karar verilmek üzere hâkime veya mülki amire gönderir.
Mülki amire yapılan ihbar veya şikâyet üzerine kanunda mülki amir tarafından alınabileceği belirtilen koruyucu tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere karar verilebilir.
Ayrıca mülki amir olayın niteliğine göre şikâyet veya ihbarı, kolluğa veya Cumhuriyet başsavcılığına bildirir.
[quads id=1]
6284 sayılı yasa ile tedbir (yani koruma) kararlarına üçlü bir mekanizma getirilmiştir. Koruyucu tedbir kararlarını almaya yetkili makamlar, mülki amirler, aile mahkemeleri ve kolluk güçleridir.
Mülki amirler, şiddet mağduru kadının kendisine ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanması, geçici maddi yardım yapılması. psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi, hayatî tehlikesinin bulunması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması, gerekli olması hâlinde, korunan kişinin çocukları varsa çalışma yaşamına katılımını desteklemek üzere dört ay, kişinin çalışması hâlinde ise iki aylık süre ile sınırlı olmak kaydıyla, on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının yarısını geçmemek ve belgelendirilmek kaydıyla Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak suretiyle kreş imkânının sağlanması şeklinde koruyucu tedbir kararları alabilirler.
Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde barınma veya geçici koruma altına alınmaya ilişkin tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde mülkî amirin onayına sunar. Mülkî amir tarafından kırk sekiz saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.
Aile Mahkemeleri, işyerinin değiştirilmesi, kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi, tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması, korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi koruyucu tedbir kararlarını verebilir.