Osmanlı askeri, Bağdat, Hicaz ve Ürdün Kanalı ce-p-h-e-lerinde ağır kayıplar verdi. E-m-p-e–r–yalist milletlerin yeni gelere ihtiyacı vardı. Bu nedenle Osmanlı İmparatorluğu’nun denetimi altındaki Arap Yarımadası’ndaki kabilelere yöneldiler.
Şerif Hüseyin, Suriye ve Filistin’de yaklaşık 400 yıllık Osmanlı egemenliğine son vermeyi amaçlayan a-yak-lanmanın organizatörüydü. Müttefikler, Şerif Hüseyin’in Arabistan’daki otoritesini tanıyacaklarına dair söz verdikten sonra 5 Haziran 1916’da isyanı başlattılar. İ-s-y-a-n-ı başlatan ve Arapları Osmanlı’ya karşı kışkırtan Edward da oradaydı. Bu noktada kim olduğundan bahsetmek yerinde olacaktır. 1916-1918 Arap Ayaklanması’nda ve Sina ve Fi-li-stin o-laylarında oynadığı rolle tanınıyor; bu lanma sırasında Arap kabilelerine temin etmiş ve Osmanlı İmparatorluğu’na karşı larını desteklemiştir. Buradaki rolünden dolayı kendisine “Arabistanlı lakabı takılmıştı.
Arap is-yan-cıl-arın gözü demiryollarındaydı. 1917 yılında Hicaz Demiryolu’nda bir tren havaya uçuruldu. Tren aniden raydan çıkarak havaya fırladı, daha sonra çöle doğru devrildi ve kendi gücüyle durdu. Planlandığı gibi bu pat-l-a-madan sonra Osmanlı’nın bu bölgelerle bağı koptu. İ-s-y-ancı lider Şeyh Hüseyin ile yapılan anlaşmayla bağımsız bir Arap devletinin kurulması vaadinin ardından gelen olay, artık Suudi Arabistan’ın bağımsızlığının bir başarısı olarak görülüyor.
O güngirişimi sonucu devrilen ve Türk askerlerinin ş-e-h-i-t olduğu tren, bugün hala aynı yerde duruyor. Ayrıca Suudi Arabistan, treni Osmanlı İmparatorluğu’na karşı kazanılan zaferin sembolü olarak ziyaretçilere sergiliyor. Sultan Abdülhamid’in fikri olan proje bir daha gündeme gelmedi, ancak alternatif bir demiryolu geliştirilmesi için çeşitli projeler geliştirildi.