Doğum günü, sağlıklı bir erkek evlatla müjdelenen babanın sevinçle hastaneye koşmasına vesile oldu; ancak karşılaştığı, bugüne kadar gördüğü en çirkin bebekti. Karısına: “Mümkün değil, bu bebeğin babası benim olmam söz konusu olamaz.” İki melek gibi olan genç kızların ardından… “Kızmayacağım, yalnızca itiraf et; arkamdan bazı planlar yaptığını düşündüm, değil mi?” diye sordu. Kadın, zarif bir gülümsemeyle yanıtladı: “Bu defa değil, canım.” Nasreddin Hoca: “Belki ağaçların ötesinde bir yol vardır,” fıkrası. Nasreddin Hoca’nın bulunduğu köyde, çocuklar ona bir şaka yapmaya niyet etmişlerdi. Geçerken, uçurtmalarının ağaçta sıkıştığını ifade eden bireyler, onu ağaçtan kurtarıp ayakkabılarını alarak hızla uzaklaşmaya karar vermişlerdir. Planlarını belirleyip bekleme sürecine girmişler. Hoca, yolun başına vardığında, uçurtmalarını bir ağaca takarak gözyaşlarına hakim olamıyorlarmış. Hoca, durumu fark ederek sormuş: “Neler oluyor, çocuklar?” Çocuklar ise yanıtlamış: “Hocam, uçurtmamız ağaca takıldı.” Biz çıkıp kurtarabilmiş değiliz. “Bize yardımcı olur musunuz?” diye sormuşlar. Hoca ise derhal, “Elbette,” yanıtını vererek ayakkabılarını çıkarmış ve çantasına yerleştirmiş. Bu duruma hayret eden çocuklar, “Hoca’m, neden ayakkabılarını yanına alıyorsunuz?” diye konuştular. Nasreddin Hoca, gülümseyerek şöyle ifade etmiştir: “Kim bilir çocuklar, belki de gerçekleştirdiğim bu iyiliğin karşılığı olarak Yaratıcı bana ağaçların ötesinde bir yol sunacaktır.” Nasreddin Hoca’nın “Kazan Doğurdu” hikayesi, bir gün Hoca’nın komşusundan bir kazan talep etmesiyle başlar. İşini tamamladıktan sonra, kazan içerisine küçük bir tencere yerleştirip geri iade eder. Kazan sahibi, tencereyi görünce merakla: “Bu nedir?” diye sorar. Hoca cevap verir: “Müjde! Kazanınız yeni bir birey dünyaya getirdi.” Bu bilgi, komşusunu memnun edecektir. “Elbette!” diyerek tencereyi kabullenir. Bir gün, hoca komşusundan kazanı talep eder. Alır, fakat bu sefer geri iade etmez. Sahip, bir müddet bekleyecektir. Kazanmanın ulaşmadığını gözlemlediğinde, hocanın konutuna yönelir ve kazanını iade talep eder. Hoca, hüzünlü bir yüz ifadesiyle, “Sizlere ömür, kaybettiğimiz kazandığımızdır,” der. Komşu, şaşkınlıkla sordu: “Aman Hocam, hiç kazan ölür mü?” Hoca ise Cevabını anında vererek, “Kazanın doğurduğuna inanıyorsun da, öldüğüne niçin itibar etmiyorsun?” dedi. Ardından, kazanı geri iade etti. Asıl amacı, çıkarlarına son derece düşkün olan komşusuna etkili bir ders vermektir.