enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp sondakika hayat sırları hayata dair
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak


Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

Ona inanmıştım…

“Ona inanmıştım…”
Ben Zeynep. Yirmi yedi yaşındayım. Yalnız büyüdüm. Aile dediğim şey, çoğu zaman eksikti. Belki bu yüzden biri beni sahiplensin, “sen bensin artık” desin diye çok bekledim.
Tarık’la tanıştığımda içimde bir boşluk dolmuş gibiydi. Onun yanında kendimi var hissediyordum. Sevgiyle değil, daha çok bir aidiyet duygusuyla sarıyordu beni. Ama ben bunu sevgi sandım. Onunla evlenmeye karar verdiğimde, aslında içimde küçücük bir ses, “Emin misin?” diye fısıldıyordu. Ama susturdum. Çünkü yalnız kalmaktan daha çok korkuyordum.
Düğün günü geldiğinde, kuaförden çıkıp gelin odasına girdiğimde, aynada kendime bakarken içimde tuhaf bir huzursuzluk vardı. Kıpırtılı bir şey… Gözlerimin içi gülmüyordu. Ama yine de dudaklarıma gülümsemeyi öğrettim.
Tam duvağımı takacakken kapı çaldı. Kuzenim açtı. İçeri orta yaşlı bir kadın girdi. Tanımıyordum.
“Zeynep,” dedi adımı bilerek…..Üstteki res’imden diğer sayfaya geçerek detayları öğrenebilirsiniz.

Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..


Diğer Galeriler
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.