Cezaevi hastanesinde bir kadın doğum yapıyordu: Ebe muayene etmek için yaklaştı ve birden dehşet içinde bağırdı ????????
O sabah, hapishane hastanesi koğuşunda, her şey normalden daha sessizdi. Koridorda ne kapı çarpıldı, ne de olağan bağırışlar duyuldu. Her şey çok sakindi – ve bu tek başına rahatsız ediciydi.
“Bugün listede kimler var? ” diye sordu nöbetçi hemşireye, buruşuk mahkum kartlarını masanın her yerine yaydı.
Ebe -İleri yaşta, yorgun gözlü, zor vakalara alışmış bir kadın- başını zar zor kaldırdı. Cezaevinde çalıştığı yıllar boyunca çok şey gördü: Kırık anneler, kelepçeli doğum yapan kadınlar, sonrasında kimsenin bahsetmediği trajediler. Ama bugünle ilgili bir şey ona belirsiz bir huzursuzluk hissi verdi.
Hemşire “1462 numaralı mahkum” diye yanıtladı. “İş her an başlayabilir. Doğu bloğundan bir ay önce transfer edildi. Aile yok belge yok sağlık geçmişi boş Zar zor konuşuyor. “
“Az konuşur mu? ” ebenin kaşını kaldırdı. “Hiç mi? “
“Sadece tek heceli kelimelerle başını sallıyor. Kimsenin gözünün içine bakmıyor. Sanki içeriden kapalı. “
Ağır kapı gıcırdıyordu. Hücreye daha çok benzeyen odada, dar metal yatakta hamile bir kadın uzanıyordu. Ellerini kocaman karnında tuttu ve yere baktı. Yüzü solgundu, saçları dağınıktı. Ama durgunluğunda bir gariplik vardı: korku ya da acı değil, bir çeşit istifa.
Ebe yaklaştı.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..