-Ben bu bebek için sonuna kadar mücadele edeceğim, dedim eşime. O da zaten bu konuda en az benim kadar kararlıydı. O günden sonra, gerçekten de onun için çok mücadele etmek zorunda kaldık. Bir çok araştırma, soruşturmaya tabi tutulduk. Aylarca uğraştık ama sonunda onu bize verdiler. Kızımızın hayatımıza girmesi ile birlikte yuvamızın tek eksiği de artık tamamlanmıştı. O harika bir bebekti. Eşimle ben onun için çıldırıyorduk. Kızım okul çağına geldiğinde ona gerçeği anlattık. Artık kendisinin öz anne ve babası olmadığımızı biliyordu. Bu gerçeği öğrenmiş olması onda tahmin ettiğimiz şoku yaratmadı. Küçücüktü, fakat inanılmaz derecede olgun bir çocuktu. Bir gün arkadaşıyla sohbetlerine tanık oldum. Sevgili kızımın o gün arkadaşına söylediği sözler, benim hayatımda aldığım en güzel ödül oldu. “Ben evlatlığım” dedi kızım Arkadaşı şaşkın bir ifade ile sordu;”Evlatlık ne demek?” Küçük kızım şöyle yanıt verdi: “ANNENİN KARNINDA DEĞİL, YÜREĞİNDE BÜYÜMEKTİR.”