İzmir’de turist olarak bulunan yerli ve yabancı konuklar için en az tarihi mekanlar ve gastronomik deneyimler de son derece dikkat çekici. Şehrin dinamik nüfusu, bu derece sağlıklı olmalarını ağırlıklı olarak Ege otları ve zeytinyağlılar ile beslenmeye borçlu. Yine de İzmir’in yöresel yemekleri denildiğinde yalnızca sebzeler akla gelmiyor;
deniz ürünlerinden hamur işlerine kadar her türlü lezzet; şehrin lezzet yelpazesine çoktan dahil olmuş bile. İzmir’in bir liman şehri olması ve yabancı ülkelerden gelen göçleri uzun yıllardır kabul etmesi de; şehrin mutfak kültürünü ayrı bir mozaik haline getirmiş durumda. İşte İzmir mutfağının en güzellerinden oluşan nadide bir seçki:
Listenin ilk sırasında;
Listenin ilk sırası İzmir’de yaşayanlar için güne başlamanın en leziz yollarından biri. Fırınların en çok rağbet gören ürünü sayılan boyoz; başka şehirlerde pek de bilinmiyor. Sıklıkla İzmir boyozu olarak adlandırılan ve artık dondurulmuş olarak da satışa sunulan bu lezzet, esasında mayasız bir tür hamur işi. İspanyol kökenli Yahudilerden İzmir’e miras kaldığı bilinen, neredeyse beş yüz yıllık bir gelenekle yapılan ve kalori yönünden pek de masum sayılmayan boyozu, bugün gevrek satan tüm tezgahlarda bulabilirsiniz.
Oldukça yağlı bir yiyecek olduğu konusunda uyarabiliriz; ancak beslenmesine dikkat edenler için “yağsız boyoz” adıyla da satışı yapılıyor. Yumurta ile birlikte sabah kahvaltılarını süsleyen boyoz aynı zamanda gecenin geç saatlerinde acıkanların da imdadına koşuyor. Boyozun çikolatalı, tahinli, ıspanaklı ya da peynirli gibi alternatif versiyonları da mevcut.
Çekirdeğe çiğdem diyen İzmirlilerin en favori ikinci yerel adlandırmasına hoş geldiniz. Türkiye’nin diğer şehirlerinde simit olarak bilinen bu fakir dostu, doyurucu hamur işi, İzmir’de gevrek olarak anılıyor. Gevreği gevrek yapan şeylerden biri de; fırında yeterince kalarak kıtır kıtır bir hal alması. Süt ve tereyağı ile yapılan yumuşak simitler İzmir’de yerel halk tarafından pek de rağbet görmüyor. Çayla kahvaltıda, ayranla öğle yemeğinde tüketebileceğiniz gevrek; günün her saatinde yenebilir. Özellikle sahil bandındaki seyyar tezgahlara, geleneksel bir görüntüye sahip olmaları için, belediye tarafından da ciddi yatırım yapılmış durumda.
İzmir’de kahvaltı keyfi yapıp, mutlaka yöresel lezzet arayanlar için İzmir tulumu da bahsedilmeye değer bir tat. İzmir’in Bergama ilçesine özgü sayılan bu peynir türünün seveni çok. Koyun sütünden yapılan ve çoban peyniri olarak da adlandırılan İzmir tulumunu aba vatanı Bergama dışında İzmir şehir merkezinde de bulabilirsiniz. Özellikle Kemeraltı’nda yer alan Havra Sokağı; gıda konusunda aradığınız her şeyi temin edebileceğiniz mucize bir yer.
İzmir’in gezilecek yerleri arasında her zaman ilk sırada yer alan Çeşme ilçesinde, dilerseniz İzmir kumrusunun tadına varabilirsiniz. Susamlı özel bir ekmeğe sahip olan kumru; salam, sucuk, sosis, peynir, turşu, ketçap, domates ve mayonez gibi içeriklerle zenginleştirilebiliyor. Özellikle Ilıca Plajı’nda güneşlendikten sonra öğle molasını meşhur kumruculardan birinde vermek; halk arasında neredeyse yazısız bir kural sayılabilir. Bu arada sucuk gibi baharatlı tatlar gözünüzü korkutmasın. İzmir şehir merkezinde de domates, biber ve peynirle yapılan kahvaltılık kumrular günün erken saatlerinde mideyi rahatsız etmeden, rahatça tüketilebiliyor.
İzmir fırınlarından alıp afiyetle tüketebileceğiniz son lezzetteyiz. Aynı zamanda şehrin mutfağına yenilikçi bir tat getiren bomba; son zamanlarda farklı şehirlerden gurmelerin de epey ilgisini çekiyor. İtiraf etmek gerekirse bu lezzet tam bir diyet düşmanı. İçi akışkan bir biçimde kakaolu fındık kreması ile dolu olan bombanın dışında ise hamurdan ince bir zar var. Tek seferde en az 3 yemek kaşığı çikolata tüketiyor olabilirsiniz! Şöyle söyleyelim; sadece bomba sunumu izleyerek bile birkaç kilo almanız mümkün.
Ege otlarını ve sağlıklı yaşamı övdükten hemen sonra, adeta hamur teknesinin içine düştüğümüz yazımıza devam edelim. Bugün İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde açılan ve lokmayı parayla satan zincir restoranlara inat İzmir’de lokmaya para verilmiyor! Söz konusu İzmir’in yöresel lezzetleri olunca; lokma bu nedenle sosyal yönden de büyük öneme sahip. İzmir’de doğumlarda, cenazelerde ya da aklınıza gelebilecek her türlü hayır işinde; şehrin yerlileri lokma döktürüyor.
Herhangi bir konuda adak adamak isteyenler için de lokma döktürmek yerinde bir tercih. Çıtır çıtır bir hamur üzerine önce şerbet ve sonra da tarçın dökülerek servis edilen lokma, İzmir denildiğinde kesinlikle ilk akla gelenlerden biri.
Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nın Hisarönü olarak anılan bölümünde, tatmadan dönmemeniz gereken efsane bir tat var. Şambali; İzmir sokaklarının her köşesine yayılan seyyar bir lezzet olsa da en güzel Kemeraltı’nda yeniyor. İzmir’in yöresel yemekleri arasında önemli yer tutan şambalinin revaniyi andıran bir yapısı var.
Kek ve şerbet içeren tarife gerçek anlamda tat katan ise, arasına eklenen kaymak ve üzerindeki kavrulmuş badem diyebiliriz. Bu kadar malzemeye rağmen, fiyatlar da son derece uygun. Camekanlı motorlarda hizmet veren seyyar şambali satıcılarının önünden geçerken ağzı sulananlar için; paket servis sırasında neredeyse istisnasız olarak bir dilim tatlı da ikram olarak veriliyor.
Kemeraltı’nda tadabileceğiniz bir başka şekerli lezzetle devam edelim. Türkiye’de çok az yerde bu tatta yiyebileceğiniz badem ezmesi; babadan oğula nesillerdir işletilen küçük bir dükkanda karşınıza çıkıyor. Eski bir hanın içinde hizmet veren ezmecide aynı zamanda ceviz ve Antep fıstığının da ezmesi mevcut. Fiyatlar sırasıyla ceviz, badem ve fıstık olmak üzere yükseliyor. Lezzet de aynı oranda tabii! Mekanda isteseniz de başka tür tatlı bulamıyorsunuz. Ezme keyfinize Türk kahvesi eşlik edebilir. İzmir’in yöresel yemekleri arasından alışveriş yapıp sevdiklerine götürmek isteyenler için lokum gibi kutulanan bu pratik tatlı kesinlikle ideal.
İzmir’e ne zaman gidilir sorusuna verilecek en güzel cevaplardan biri hiç şüphesiz yaz mevsimi. Bu mevsimde İzmir yerlileri tarafından en çok tercih edilen yerler arasında ise, un kurabiyesi ile meşhur Balıklıova beldesi var. Mordoğan ya da Karaburun yönüne hareket ettiğinizde karşınıza çıkan bu şirin belde, daha çok yazlıklardan oluşuyor. Balıklıova en çok ağızda dağılan un kurabiyeleri ile biliniyor. Buradan yalnızca transit yolcu olarak geçseniz bile, fırından kurabiyenizi alarak yola devam edebilirsiniz.
İzmir gece hayatı denildiğinde yaz aylarında Alaçatı’dan başka bir yer düşünemiyor olabilirsiniz. Beldenin yükselen popülaritesi karşısında bu gayet normal! Ancak madem Alaçatı’ya kadar zahmet ettiniz; hiç değilse bir top dondurmaya onlarca lira verme gafletine düşmeyin. Onun yerine Çeşme’de ve komşu Sakız Adası’nda yetişen nefis sakızlarla yapılan kurabiyelere bir şans verebilirsiniz. Damla sakızlı kurabiye, ağızda dağılan yapısı ile hem açlığı hem de tatlı ihtiyacını bastıran bir lezzet.
İzmir’in yöresel yemekleri arasında sakızın kullanım alanı oldukça geniş. Tatlılara hoş bir aroma katan sakız; geleneksel Türk kahvesini de neredeyse bambaşka bir içeceğe dönüştürüyor. Eğer kahvenizin sakız aromalı olmasını istemezseniz; ayrı bir bardakta su içinde servis edilen sakızla da kahveden sonra ağzınızı tatlandırabilirsiniz.
Altı bin yıllık tarihe sahip oldukları düşünülen sakız ağaçlarının İzmir’e bir hediyesi de sakız reçeli. Daha çok Çeşme’de rastlayabileceğiniz bu özel tarif, İzmir’in yöresel yemekleri arasındaki yerini gururla koruyor. Kahvaltılık olarak tercih edebileceğiniz reçeli aynı zamanda Çeşme dönüşünde hediye olarak da sevdiklerinize taşıyabilirsiniz.
Akdeniz ülkelerinden vaktiyle İzmir’e göç edenlerin şehre getirdiği en leziz tatlardan biri; boyozla birlikte sübye olabilir. Kavun çekirdeği, toz şeker ve suyla yapılan sübye ilk seferde tuhaf bir içerik sunsa da müdavimler tarafından çok seviliyor. Bugün sayılı yerlerde bulabileceğiniz sübye; şehrin mutfağını gerçekten keşfetmek isterseniz aklınızda bulunması gereken bir seçenek. Sübyenin kavun dışında badem özüyle yapılan versiyonu da mevcut.
Akdeniz ikliminin tipik bir örneği olan İzmir’de dondurmanın sevilmesi zaten kaçınılmaz. Dondurma meraklılarına bu şehirde özel olarak önerebileceğimiz lezzet ise kaymaklı dondurma! Şehrin en güzel dondurmasını yemek isteyenleri mümkünse Foça sahiline alalım. Eski Foça olarak anılan kesimde, sahilde yer alan dondurma kuyruğu zaten hemen gözünüze çarpacaktır. Burada ceviz, karadut, vanilya ya da İtalyan karameli gibi çok farklı seçenekler arasından bir tercih yapabilirsiniz.
Beydağ ve Bozdağ gibi kışlık İzmir lokasyonları, Ege Bölgesi’nin şahane tatlarından olan kar helvasını tatmak isteyenlere ihtiyacı olan malzemeyi sunuyor! Zirvelerin serinliğini taşıyan kar helvası, vişne ya da karadut gibi şifalı sular eşliğinde daha da makbul. Kar helvası üzerine bu şerbetleri ekleyerek tatlıyı çocuklar için de daha cazip ve besleyici bir hale getirebilirsiniz.
Ana yemekler için sabırsızlananlara, kabak çiçeği dolması ile güzel bir giriş yapabiliriz. Mevsiminde ve sabahın en erken saatlerinde toplanan taze çiçeklerin zeytinyağlı olarak hazırlanmasıyla ortaya gerçek bir lezzet şöleni çıkıyor. Kabak çiçeği, Egelileri buldukları anda kaçırmadıkları hassas bir bitki. Hünerli ellerde dolma haline gelen bu kırılgan malzemeye dereotu, nane maydanoz ve taze soğanın tat kattığını söyleyebiliriz. İşin sırrı ise, hamarat şeflerin çok iyi bildiği gibi tarife eklenen az miktarda toz şekerde saklı olabilir.
En güzelini İzmir’de yiyebileceğiniz bir diğer leziz dolma; kesinlikle midye dolma olabilir. Özellikle dalış tutkunlarının İzmir’deki favorilerinden olan Karaburun ilçesinin açıklarında ciddi miktarda midye toplanıyor. Bunların dolma haline geldikten sonra sahil boyu sıralanması ise aynı zamanda görsel bir şölen. Seyyar satıcıları plajda durdurup dilediğiniz kadar midyeyi çok uygun fiyata tüketebilirsiniz! Yaz günlerinde kalabalık ailelerin imdadına koşan bu leziz dolmalara en çok limon yakışıyor.
İzmir’in Urla ilçesi Enginar Festivali’ne her yıl özenle ev sahipliği yaptığına göre; burayı enginarın ana vatanı saymamızda hiçbir sakınca yok. Farklı şehirlerde insanlar bu leziz sebzeyi neredeyse tanımazken, İzmir’de pazarlar enginar mevsimini heyecanla bekliyor. Mevsiminden sonra da enginar keyfine devam edebilmek için kadınlar dondurucularında enginar kalbi depolamayı da ihmal etmiyor. Enginarın dolması ise ayrı bir uzmanlık alanı. Pirinç ve dereotu gibi lezzetlerin, enginar yemeğine çok yakıştığı konusunda size kefil olabiliriz.
İzmir’in yöresel yemekleri arasında gerçekten orijinal bir tarif: Ekmek dolması… Kıymalı harcın dolma biçiminde oyulan ekmeğin içine doldurulmasıyla yapılan bu yemek, İzmirliler için bir tür bayram yemeği. Kalabalıkları doyurmakta oldukça bereketli olan dolmanın üstünde ayrıca et suyu da gezdiriliyor. Ekmek dolmasına restoranlarda denk gelme olasılığınız oldukça düşük; ancak misafirlikte böyle bir şans bulursanız kaçırmayın.
İzmir’de deniz ürünlerinden oluşan ve gün batımından gecenin geç saatlerine kadar süren uzun sofra keyifleri pek meşhur. İşte bu sofralarda açılışı, İzmir usulü bol zeytinyağlı ve sarımsaklı deniz börülcesi ile yapabilirsiniz. Aynı zamanda yoğurt ile de servis edilebilen deniz börülcesi, neredeyse tüm sahil restoranlarının menüsünde kendine yer buluyor. Deniz börülcesinin vitamin değeri ve bağışıklık sistemi bakımından da saymakla bitmeyen faydaları var.