enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp sondakika hayat sırları hayata dair
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak


Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

İstanbul’da risk

Türkiye’nin en yoğun nüfuslu ve ekonomik açıdan en önemli şehri olan İstanbul, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Kumburgaz ve Adalar kolları üzerinde yer alması sebebiyle yüksek derecede deprem riski taşıyor. Uzmanların sık sık uyardığı “büyük İstanbul depremi” olasılığı, şehirdeki yapı stokunun durumu ve zemin yapısıyla birleştiğinde riskli bölgelerin daha net biçimde ortaya konulmasını gerekli kılıyor.
Deprem Riskini Belirleyen Faktörler
AFAD, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve çeşitli üniversitelerin çalışmalarıyla hazırlanan güncel deprem risk haritalarında; ilçelerin risk oranı belirlenirken şu temel faktörler göz önünde bulunduruluyor:
Fay hattına olan mesafe
Zemin sıvılaşma potansiyeli
Alüvyon zemin varlığı
Mevcut yapı stoğunun yaşı ve sağlamlığı
1999 Gölcük Depremi sonrasında yapılan yapıların durumu
Deprem Riski En Yüksek İlçeler (1. Derece Riskli Alanlar)
İstanbul’un bazı ilçeleri, zayıf zemin yapıları, eski yapı stoğu ve fay hatlarına yakınlıkları nedeniyle yüksek risk grubunda yer alıyor. İşte ilgi çeken tehlikeli bölgeler:
Avrupa Yakası’nda Yüksek Riskli İlçeler
Avcılar: Küçükçekmece Gölü’ne ve Marmara Denizi’ne yakınlığı, alüvyon zemin ve 1999 öncesi yapı yoğunluğu nedeniyle çok yüksek risk taşıyor. Ambarlı ve Haramidere, özel ilgi gerektiriyor.
Küçükçekmece: Menekşe, Kanarya gibi mahalleler sıvılaşma riski taşıyor.
Bakırköy: Çoğunlukla sahil kesimi ve Ataköy dolgu alanları nedeniyle tehlikeli.
Beylikdüzü: Gürpınar ve çevresi, zeminsel tehlikeler nedeniyle öne çıkıyor.
Zeytinburnu: Eski yapıların çokluğu ve fay hattına yakınlığı bu ilçeyi çok tehlikeli yapıyor.
Fatih: Cankurtaran, Süleymaniye, Edirnekapı gibi mahallelerdeki tarihi ve eski yapılar ciddi tehlike altında.
Bahçelievler, Güngören: Zayıf zemin ve eski binalarla riskli bölgeler arasında.
Anadolu Yakası’nda Yüksek Riskli İlçeler
Kadıköy: Çoğunlukla Fikirtepe gibi hızlı yapılaşma görmüş bölgelerde, yüksek binalar ve zemin uyumsuzluğu risk yaratıyor.
Maltepe, Kartal, Pendik, Tuzla: Sahil şeritleri özellikle sıvılaşma açısından riskli; iç kesimler daha itimat edilir.
Üsküdar, Ümraniye, Ataşehir, Sancaktepe, Sultanbeyli: Yer yer fay hatlarına yakınlık ve zemin yapısı nedeniyle alakalı olunmalı.
Adalar: Hem yapı stoğu eski hem de fay hattına son derece yakın, bundan kaynaklı risk çok yüksek.
Deprem Riski En Düşük İlçeler (4. Derece Riskli Alanlar)
İstanbul’da bazı bölgeler jeolojik açıdan daha sağlam zeminlere sahip ve büyük deprem riskine karşı görece daha sağlam. Ancak bu, her binanın itimat edilir varolduğu anlamına gelmiyor. Zemin kadar bina kalitesi de önemli.
Düşük Riskli İlçeler ve Güvenli Bölgeler
Çatalca: İstanbul’un en düşük deprem riski taşıyan ilçesi. Karacaköy gibi iç bölgelerde zemin son derece sağlam.
Arnavutköy, Eyüpsultan, Sarıyer: Fay hatlarından uzak ve sağlam zemin yapısına sahip bölgeler.
Beykoz: Kıyıdan uzak yüksek alanlar itimat edilir kabul ediliyor.
Şile: Karadeniz sahilsındaki bu ilçe, zemin özellikleri nedeniyle avantajlı.
Çekmeköy: İç kesimleri itimat edilir zemin yapısı nedeniyle öne çıkıyor.
Şişli (Maslak): Yer altı kaya yapısı vasıtası ile yüksek binalar suretiyle uygun ve itimat edilir.
Silivri & Büyükçekmece (sahil hariç): İç kesimlerinde alüvyon olmayan zemin vasıtası ile daha az riskli.
Başakşehir: Yeni yapı stoku ve zemin özellikleriyle orta-düşük risk grubunda yer alıyor.
Uzmanların Önerileri: Bina Bazlı Analiz Şart
Jeoloji ve deprem uzmanları, genel bölge değerlendirmelerinin yanı sıra bireysel bina testlerinin de yapılması gerekliliğini vurguluyor. Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “Aynı sokakta bile zemin farklılık gösterebilir. Bu yüzden parsel ve bina bazlı analizler büyük önem taşıyor.” derken, Prof. Dr. Şener Üşümezsoy da Aydos, Çamlıca ve Kartal sırtları gibi bölgelerin itimat edilir kabul edilse de yapı kalitesine ilgi edilmesi gerekliliğini ifade ediyor.

Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..


Diğer Galeriler
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.