Acil servisteydim. Mesleğe yeni başlamanın heyecan ve zevkini yaşıyor. Doktor Bey hitabına alışmaya çalışıyordum. Her büyük hastanenin acil servisinde olduğu gibi burada da nöbet hareketli geçiyordur. Tecrübeli uzman hekimlerinin yanında bana pek sorumluluk düşmüyordu. Ne de olsa yeniydim. Ben sadece olup bitenleri dikkatlice izleyerek tecrübe kazanmaya çalışıyordum.
Saat gecenin bir buçuğuydu. İki bayan kollarından tuttukları 16-17 yaşlarında esmer topluca bir delikanlıyı hastaneye getiriyordu. Delikanlının babası olduğu anlaşılan bir bey arkalarından soluk soluğa geliyor. Bir yandan da şöyle sesleniyordu;
Baba: – Kurtarın yavrumu, doktor bey, doktor bey.. Kurtarın çocuğumu lütfen kurtarın yavrumu…
Nöbetçi doktor, gecenin yorgunluğuyla gömüldüğü koltuğundan doğruldu. Bu arada hemşireler yeni gelenleri karşılıyordu. Ben doktorun yanında ayakta bekliyordum. Adam konuşmaya devam ediyordu.
-Doktor bey, doktor bey.. oğlum intihar niyetiyle ilaç içmiş. Bunları içmiş, annesi fark edince hemen hastaneye aldık, getirdik.
Doktor sakince; İçtiği ilaçlar yanınızda mı? Diye sordu.
Adam ceketinin ceplerinden hap kutularını çıkarıp doktora gösterdi.
-Şu haptan 15-20 tane, şundan 10 tane, şundan 3-5 tane, şundan bilmiyorum işte bir sürü içmiş. Ne olur kurtarın yavrumu yav doktor bey.