Kadın: Evimizin önündeki ağaca konan kuşlar beni türbansız görebiliyor ve bu halde Tanrı’a karşı günak geçmiş olabilirim; onun amacıyla ağlıyorum dedi. -Adam: Karısının Tanrı korkusu duyarlılığından çok etkilendi; karısını kucakladı, alnından öptü, kazma kürek hazırladı ve karısını rahatsız eden kuşların konduğu ağacı kökünden söktü. Adam çalışıyordu; işe gidiş dönüş saatleri belliydi, günlerden bir gün çalıştığı yerde doğan bir arızadan kaynaklı eve erken geldi, Kapıyı açtı ve karısına sürpriz gerçekleştirmek amacıyla sessiz sedasız içeri girdi ve hayatının sürpriziyle karşılaştı. Kuşların onu türbansız görmesinin iffetine halel getireceğini düşünen eşini; aşığı ile yakaladı Adam gördüğü hal karşısında şaşkındı, eşi ve aşığına hissetirmeden gereksinim duyabileceği birkaç parça eşyayı aldı, evden çıktı ve önüne çıkan ilk yoldan dönmemek üzere yaşadığı kenti terk etti. Uzun bir yolculuktan sonra kendisini; kalabalık bir halk toplulu içersinde buldu, kalabalıkta herkes şaşkındı ve anlaşılmaz bir uğultu vardı, Adam birine yaklaştı ve kalabalığın unsurunu sordu? Kalabalığın nedeni; kraliyet hazinesi çalınmış ve fail bulunamamıştı. Kral; sarayının önüne halkı toplamış ve fail bulununcaya kadar her bireyin sarayın önünde kalmasını emretmişti. Kalabalıkta adamın ilgisini; Ayak parmakları üstünde yürüyen biri vardı ve adam, bu ayak parmakları üstünde yürüyen adamın kim olduğunu sordu? devamı için fo.toğrafa tı.klayın.