Sanatçı Edip Akbayram, yakalandığı zatürre hastalığı sebebiyle bir süre sağlık kuruluşunda tedavi gördükten sonra taburcu edilmişti. Ancak evinde yaşadığı düşme hadisesi neticesinde 9 Ocak tarihinde tekrar hastaneye kaldırıldı.
Sanatçı Edip Akbayram’ın iç kanama geçirdiği saptanmasının ardından Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakım ünitesine yatırılarak tedavisine başlandı. 52 gün boyunca yoğun bakımda tedavi altında kalan Akbayram, doktorların tüm çabalarına rağmen bugün saat 19.30’da çoklu organ yetersizliği nedeniyle hayata gözlerini yumdu.
HASTANEYE AKIN ETTİLER
Acı haberin duyulmasının ardından, sanatçının eşi Ayten Akbayram ve kızı Türkü Akbayram derhal hastaneye ulaştı.
SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ DE AÇIKLAMA YAPTI
İstanbul İl Sağlık İl Müdürlüğü acı kaybımız sonrasında yazılı bir açıklama yaptı, “Ülkemizin değerli sanatçılarından Edip Akbayram, yaklaşık iki aydır tedavi gördüğü Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan tüm tıbbi müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir. Sağlık ekiplerimiz tarafından kendisine en ileri düzeyde bakım ve tedavi uygulanmış olup, tüm çabalara rağmen maalesef kurtarılamamıştır. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve sanat camiasına başsağlığı dileriz” sözleri aktarıldı.
HASTANEDEN DE AÇIKLAMA GELDİ
Edip Akbayram’ın yaşama veda ettiği Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden yapılan açıklamada, “Yoğun bakım ünitemizde 52 gündür tedavisi devam etmekte olan, eserleri ve sesiyle milletimizin gönlünde taht kuran, Türk müziğimizin unutulmaz isimlerinden Ahmet Edip Akbayram’ı, 2 Mart 2025 tarihi akşam saatlerinde yapılan tüm müdahalelere rağmen kaybettik. Haydarpaşa Numune Hastanesi olarak çok üzgünüz. Tüm sevenlerine ve ailesine sabırlar dileriz. Başımız sağ olsun” denildi.
EDİP AKBAYRAM KİMDİR
29 Aralık 1950 tarihinde Gaziantep’te dünyaya gelen Edip Akbayram, henüz dokuz aylıkken çocuk felcine yakalandı ve bu hastalık neticesinde bir bacağı sakat kaldı. Lise yıllarında kurdukları müzik grubu ile müzik hayatına ilk adımını attı. 1968 yılında liseden mezun olduktan sonra İstanbul’a taşındı. Üniversite sınavlarında diş hekimliği bölümünü kazanmasına rağmen, müzik tutkusu onu bu alanda ilerlemeye yöneltti. İstanbul’a yerleştikten sonra, 1971 yılında Altın Mikrofon Yarışması’na katıldı.
Âşık Veysel’in bir şiirinden ilham alarak bestelediği ilk eseri “Kükredi Çimenler” ile yarışmada birinci oldu. 1974’te Dostlar Orkestrası’nı kurarak Anadolu pop müziğinin önde gelen isimlerinden biri haline geldi. Daha sonra ‘Kara Kuzu’, ‘Deniz Üstü Köpürür’ ve ‘Garip’ adlı 45’likleri ile ödüller kazandı ve ülke çapında tanınan bir sanatçı oldu. ‘Aldırma Gönül’ ve ‘Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ adlı eserleriyle satış rekorları kırarak Altın Plak ödülünü kazanan sanatçının çeşitli kuruluşlar tarafından verilen yaklaşık 250 ödülü bulunmaktadır.
Vefatının sonrasında Edip Akbayram’ın sözleri sosyal medyada gündem oldu, sarf ettiği sözler şöyle: “Benim ülkem cennet. Cennet bir ülkedeyiz. Bugün Paris’e gidin, yolda düşün, ayağınız takılsın sizi hiç kimse kaldırmaz. Ancak ambulans gelir kaldırır. Doğu’nun en ilkel en iptidai köyüne gidin, bir kapıyı çalın, karnım aç deyin. Tek zenginliği bir hayvanıdır, onu da keser Tanrı misafiri diye size yedirir. Böyle bir asil ülke, böyle bir asil halk dünyada yok. Bunu yaşadım ben. Bu cennet vatan dünyanın hiç bir yerinde yok.”