Bolu’da mobilya ve beyaz eşya satışı gerçekleştiren bir dükkanda görev alan Salih Yıldırım, isim ve soyadının Türkiye’de oldukça yaygın olmasından kaynaklanan pek çok zorlukla karşılaştı. Bu durum, onun askerlik yapamamasına, bekârken bir boşanma davasında çocukların velayetinin kendisine verilmesine ve hiç gitmediği İstanbul’daki hırsızlık ile Antalya’daki taciz olaylarında tanık olarak ifade vermesine yol açtı. Salih Yıldırım, bu durumlarla herhangi bir bağlantısı olmadığını mahkeme aracılığıyla beyan etmesine rağmen, yaşanan sorunların bir türlü çözülmediği gözlemlenmiştir. Yıldırım, 2000 yılında askerlik görevini yerine getirmesi gereken biri olarak, diğer tüm arkadaşları askerlik şubeleri tarafından çağrılırken, ne yazık ki kendisi çağrılmaktan muaf tutuldu. Bunun akabinde, Düzce’deki askerlik şubesine giden Yıldırım, sonrasında Malatya’daki askerlik şubesine sevk edildi. Burada komutanın “Sen ölüsün, Şırnak’ta çığ altında kalmışsın” ifadesi karşısında afallayan Yıldırım, söz konusu durumun Genelkurmay’a iletilmesinin ardından 200
yılında askerlik görevini icra etmiştir. Yıldırım, ismine dair yaşanan sorunların yalnızca askerlik alanında değil, aynı zamanda birçok başka konuda da kendini gösterdiğini belirtti. Çocuklarıyla ilgili olarak sürdürdüğü boşanma davasında, mahkeme kararında çocukların velayetinin kendisine verildiğini öğrendiğinde, şaşkınlığını gizleyemedi. İstanbul’da asla bulunmamış olmasına rağmen, bir hırsızlık vakasında ve Antalya’da gerçekleşen bir taciz olayında tanık olarak ifadeye çağrıldı. Ancak Yıldırım, bu olaylarla hiçbir bağlantısı olmadığını ve kendisiyle ilgili bir yanlış bilgilendirme yapıldığını ifade etti. Tüm bu meseleler neticesinde Salih Yıldırım, Bolu Adliyesi’nde Antalya’ya asla gitmediğini, olayla ilgili bilgi sahibi olmadığını belirtmiş ve telefonuna ait baz istasyonu kayıtlarının incelenmesi talebiyle savcılığa resmi bir dilekçe sunmuştur. Yıldırım, karşılaştığı sorunlar vesilesiyle adının ve soyadının önemini vurgulayarak, bu konuya daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini ifade etti.