enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp sondakika hayat sırları hayata dair
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak


Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

Düğün günümüzde içeri girdiğimde nişanlımı nedimemle uygunsuz bir an yaşarken gördüm

Düğün gününün hayatının en mutlu günü olduğunu söylerler. Ama sana, beyaz ipekler içinde dikilip inandığın her şeyin yerle bir oluşunu izlerken tüm dünyanın küle dönebileceği günü de anlatmazlar. Benim adım Amy ve bu, en güvendiğim iki kişinin aylardır yüzüme karşı yalan söylediğini nasıl keşfettiğimin hikâyesi. Ama bundan da öte, bu konuda ne yaptığımın hikâyesi; öyle beklenmedik, öyle yıkıcı bir şey ki, bir oda dolusu insanı dizlerinin üzerine çöktürdü. Bazıları buna intikam der. Ben adalet derim.
Üç ay önce her şeyi çözdüğümü sanıyordum. 26 yaşında bir anaokulu öğretmeniydim ve gülümsediğinde gözleri kırışan yakışıklı bir inşaat müdürü olan Maverick ile nişanlıydım. Küçük kasabamız Millbrook’un altın çiftiydik. Nedimem, yedi yaşımdan beri en yakın arkadaşım olan Penelope’ydi; o kadar güzel bir kadındı ki, yanından geçerken erkeklerin başını çevirirdi. O benim insanımdı, tamamen güvendiğim kişi. Bulaşıcı bir coşkuyla kendini düğün planlamasına adadı, mekanı seçmeme, pastaları tatmama ve davetiyeleri kusursuz, zarif yazısıyla yazmama yardım etti. “Bu mutluluğu hak ediyorsun,” demişti elimi sıkarak. “Maverick sana sahip olduğu için çok şanslı.” Ona inandım. İkisine de güvendim.
Düğünden önceki gece, kibar olduğu kadar zeki de olan büyük teyzem Rose, yıpranmış elleriyle ellerimi tuttu. “Evlilik düğün günüyle ilgili değil, tatlım,” demişti. “İşler zorlaştığında birbirimizi seçmekle ilgili. Seni tekrar seçecek biriyle evlendiğinden emin ol.” Başımı salladım, hazır olduğumdan emindim. Maverick ve ben güçlüydük. Hazırdık. O gece koridorda yürümeyi hayal ederek uykuya daldım.
15 Haziran parlak ve berrak bir şekilde doğdu. Sabah, saç, makyaj ve gergin kahkahalarla dolu bir kasırga gibiydi. Mekan olan Riverside Malikanesi’nde her şey bir peri masalı gibiydi. Beyaz güller ve bebek nefesi her yüzeyi süslüyordu. Mükemmeldi. Saat 13:30’da Penelope, çiçekleri kontrol etmek için gelin odasından çıktı. “Hemen döneceğim,” diye söz verdi. “O ruju mahvetmeye cüret etme.”
Saat 13:45’te düğün koordinatörü aradı. “Küçük bir durum,” dedi, sesini dikkatlice kontrol ederek. “Damat birkaç dakika gecikecek gibi görünüyor.” Midemde bir endişe dalgası kabardı. Maverick asla geç kalmazdı. Saat 14:00’te bu çırpınış tam bir düğüme dönüşmüştü. Koordinatör tekrar aradı. “Telefonundan ona ulaşamıyoruz.” Maverick’i aramayı denedim. Doğrudan sesli mesaja. Penelope’yi denedim. Doğrudan sesli mesaja.
Saat 14:15’te annemle babam kapıdaydı, yüzleri endişeyle gergindi. “Tatlım,” dedi babam dikkatlice, “bunu çözeceğiz.” Ama ben çoktan harekete geçmiştim. “Otele,” dedim aniden. “Dün gece Millbrook Inn’de kaldı.”

Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..


Diğer Galeriler
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.