İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu, 18 Mart 2025 tarihinde aldığı kararla İngilizce İşletme Bölümü diplomasını iptal etti. Kararın dayanağı ise üniversite tarafından görevlendirilen üç kişilik heyetin hazırladığı inceleme raporu oldu. Raporun hemen ardından İmamoğlu, 19 Mart’ta gözaltına alındı ve 23 Mart’ta gönderildi.
Raporda İmzası Bulunan Akademisyeninile Geçmişi
Raporda imzası bulunan akademisyenlerden biri olan Doç. Dr. Yasin Çetin’in bağlantıları gündeme bomba gibi düştü. Çetin’in, 2016-2018 yılları arasında döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın repertuar kurulunda görev yaptığı ortaya çıktı. Kadrolu olmayan bu görev süresince Çetin’in yönettiği oyunlar Şehir Tiyatroları’nda sahnelendi.
2019 yılında Gazete Kadıköy’e verdiği röportajda İBB’nin kültürel faaliyetlerine olumlu ifadelerle değinen Çetin, görevinin sona ermesinin ardından ise bu kez İBB’yi ideolojik yaklaşımlar üzerinden hedef almaya başladı. 2021 yılında Yeni Akit’e verdiği röportajda, “İBB Şehir Tiyatrosu’nun repertuar kararı ideolojik bir tercih” sözleriyle İBB’yi eleştirdi.
Sakarya’da Başkanın Danışmanlığına Uzanan Kariyer
Yasin Çetin’in kariyer basamakları, İstanbul’daki görevlerinin ardından Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ne taşındı. Önce Sosyal İşler Daire Başkanlığı’na bağlı birimlerde müdürlük yapan Çetin, 2020 yılında Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı veli Ekrem Yüce’nin kültür danışmanı olarak atandı. Bu görev, akademisyenin iktidara yakın ilişkilerini pekiştiren bir başka adım olarak değerlendirildi.
Akademik Kariyerinde Hızlı Yükseliş
yakın ilişkileri dikkat çeken Çetin, akademik alanda da yükselişini sürdürdü. 2022’de İstanbul Medipol Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Çetin, 2023’te Haliç Üniversitesi Konservatuvarı’na geçti. 2024’te İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda görev aldı ve aynı yıl doçentlik unvanını kazandı.
Tarafsızlık Tartışması: Raporun Güvenilirliği Sorgulanıyor
Çetin’in geçmiş görevleri ve siyasi angajmanları, hazırladığı diploma iptal raporunun tarafsızlığına dair kamuoyunda büyük bir tartışma başlattı. Muhalefet temsilcileri ve hukukçular, böylesi kritik bir raporu hazırlayan heyetin siyasi bağlantılarının bulunmasının süreci gölgelediğini savunuyor. Öte yandan İstanbul Üniversitesi’nin yönetim kurulunun kararının ne derece bağımsız olduğu da sorgulanıyor.