Büyük Çatlak Desteğini Açıkladı

AK Parti içinden, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması/operasyon sürecine dair rahatsızlık sesleri geliyor. Özellikle eski AKP milletvekili Hüseyin Kocabıyık bu süreçte dikkat çeken isimlerden biri. Kocabıyık, tutuklama operasyonuyla ilgili açıklamalarında, Erdoğan’ı ya da partinin yürüttüğü operasyonları eleştirdi. Örneğin, “Erdoğan sen aslında kendine darbe yaptın haberin yok” sözleriyle eleştiri yöneltti.
Kocabıyık ayrıca sorumluluğu MHP’ye ve özellikle Devlet Bahçeli’ye atfetti: “Türkiye Cumhuriyeti devletinin hukuk devleti vasfı tasfiye ediliyor … tek sorumlusu MHP ve Devlet Bahçeli’dir.” gibi ifadelerde bulundu.
Bu tür açıklamaların AKP disiplin kuruluna sevk edilmesine yol açtığı, iç disiplin açısından risk oluşturduğu belirtiliyor.
Diğer yandan AKP kulislerinden gelen bazı yorumlar da dosyanın “içi boş” olduğu yönünde; İmamoğlu davasıyla ilgili belgeler veya iddiaların kamuoyunu ikna etmeye yeterli olmayacağı düşüncesi paylaşılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da “Gençler neden sokağa çıkıyor, talepleri nedir, istekleri nedir, araştırma yapalım” yönünde bir talimat verdiği iddiaları var.
Yeniçağ Gazetesi
CHP tarafından da bu durum sürekli gündeme getiriliyor; muhalefet cephesinden gelen tepkiler, hukukun üstünlüğü ve adalet gibi kavramlar üzerinden AKP içindeki bu çatlağın toplumsal yansımalarının önemini vurguluyor. Ayrıca, bazı AKP’li şahısların kamuoyuna İmamoğlu’nun seçim kampanyasını övdüğüne dair ifadeler kullanmaları, partideki rahatsızlığın yalnızca operasyonla sınırlı olmadığını gösteriyor.
Bu çatlağın ortaya çıkmasında olası nedenler şöyle:
Operasyonun kamuoyunda tepkilere yol açması: İnsanlarda adalet, hukuk ve siyasi tarafsızlık talepleri güçlü; gözaltı ve tutuklama süreçlerindeki usullerin şeffaflığı önemli bir sorun haline geldi.
Parti içindeki farklılıklar: AK Parti’de, operasyonu ve tutuklama süreçlerini destekleyenler olduğu gibi “fazla abartılıyor”, “hukuki delil yeterli değil”, “toplumsal tepki fazla” diyenler de var.
Seçim stratejisi kaygısı: 2028 seçimleri yaklaşırken partideki söylem ve algı açısından risk görülüyor; yönelik tepkilerin AKP seçmenine ve kamuoyuna yansımaları hesaba katılıyor.