enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp sondakika hayat sırları hayata dair
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak


Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

Afrika’nın uçsuz bucaksız savanlarında, altın sarısı güneşle

Afrika’nın uçsuz bucaksız savanlarında, altın sarısı güneşle kavrulmuş toprakların üzerinde bir sessizlik hâkimdi. Bir vadide, gururlu bir aslan ailesi yaşıyordu. Yeni doğmuş bir yavruları vardı: adı Kiro. Minik Kiro, henüz gözlerini tam açamamıştı ama annesinin sıcağını ve babasının gölgesini hissediyordu.
Aynı vadide yalnız bir zürafa yaşardı. Adı Luma idi. Luma’nın yıllar önce doğan yavrusu, kuraklık ve açlık yüzünden hayatını kaybetmişti. O günden beri sessizdi. Yüksek dallardan yaprak toplar, kimseye karışmazdı. Ama kalbindeki boşluk, her geçen gün biraz daha büyüyordu.
Bir sabah, Luma uzaktan aslan ailesini izliyordu. Anne aslan su içmeye gitmiş, baba aslan gölgede uyukluyordu. Küçük Kiro ise, yerde yavaş yavaş emekleyerek annesini arıyordu. Luma, ilk başta sadece izledi. Ama sonra içinde bir şey kıpırdadı. Sanki kalbi ona, “O senin de olabilirdi,” diyordu.
Luma bir anda ileri atıldı. Uzun bacaklarıyla hızla yaklaştı ve minik aslan yavrusunu boynunun altına aldı. Kiro korkmuştu, cılız bir miyavlama çıkardı. Baba aslan uyanmadan Luma çoktan uzaklaşmıştı.
Aslanlar peşine düştü. Fakat Luma yüksekti, hızlıydı ve kaçmakta kararlıydı. Onu kimse yakalayamadı.
Zürafa yavruyu kendi saklandığı ağaçlık bölgeye götürdü. Günlerce ona yapraklardan yatak yaptı, su taşıdı, gölge sağladı. Kiro başlangıçta korkmuştu ama zamanla Luma’nın sıcacık kalbini hissetti. Onu bir anne gibi kabul etti.
Fakat doğa sessizdir, ama unutmaz.
Aslanlar sonunda Luma’nın izini buldu. Anne aslan ağaca yaklaştı, gözleri öfkeyle parlıyordu. Ama Luma hiçbir şey yapmadı. Sadece başını eğdi, sonra yavaşça geri çekildi. Minik Kiro, annesini tanıdı ve koşarak ona sarıldı.
Anne aslan yavrusunu alıp gitmeden önce Luma’ya döndü. Kükremedi. Saldırmadı. Sadece baktı. Luma’nın gözleri doldu. İkisi de annelik hissini paylaşıyordu, biri doğurmuştu, diğeri büyütmüştü.
Kiro geri döndü, ama hiçbir zaman Luma’yı unutmadı. Her yıl büyüyüp genç bir aslan olduğunda, o ağacın gölgesine gider, Luma’ya uzaktan selam verirdi.
Çünkü bazen sevgi, kan bağından değil, kalpten kurulur.

Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..


Diğer Galeriler
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.