Adam gerilerek cevap verdi: “Ben kızınızın sevgilisiyim.” Eşim sesi titreyerek bağırdı: “Hemen evimden git!”
Kızım inanamıyordu, gözyaşları arasından “Ama o eskisi gibi değil!” dedi.
İşte o anda eşim korkunç bir sırrı açıkladı:
“Bu adam… çocukken birlikte kandırıldığım, hapse düştüğüm kişi. Suçu bana yıkan oydu; bir yıl hayatım çalındı. Eski sınıf arkadaşımdı.”
Ev sustu. Kızım öfke ve hayal kırıklığı içinde bağırdı, sevgilisiyle dışarı çıktı ve kapıyı çarptı.
Eşimin elleri hâlâ titriyordu. O eski yara yeniden kanıyordu. Ama kızımız da haklıydı: duygular seçilmiyordu.
Artık önümde zorlu bir seçim vardı: O adamı kızımız için kabul etmek, ya da onun güvenini sonsuza kadar kaybetmek.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..