Sabah sabah değil ama o an dayanamadım, sabahlık giyip dışarı çıktım. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi; aklımın içinde türlü türlü düşünceler dönüyordu. Ne yapmak istiyordu? Neyle karşılaşmış olabilirdi?
Kapıya hafifçe vurdu: “Lütfen… yardım edin…” dedi. Sesi titriyordu, gözleri korkudan doluydu.
O zaman her şey bir anda açıldı. Evindeki oğlu içkiye kaçtığında değişiyordu; kaba, sinirli, kimi zaman annesine bile el kaldıracak hale geliyordu. O gece sarhoş olarak geri dönmüş, komşum ise hayatını kurtarmak için kaçmıştı.
Onu sarıp sarmaladım; sıcak çay koydum, sakinleştirmeye çalıştım. Birkaç gün evimde kaldı; birlikte sakin bir yol haritası çıkardık. Evinin satışını halletmek için yetkililerle görüştük, huzur içinde yaşayabileceği huzurevini bulduk.
Bir hafta sonra güneş yeniden doğmuştu onun için: komşularla konuşuyor, gülebiliyor, bahçede dolaşabiliyordu — korku ve şiddet sesi uzakta kalmış gibiydi. Sessiz ama saygılı, edepli kadının yerine yaşam sevincini tekrar kazanan bir insan gelmişti.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..