enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp sondakika hayat sırları hayata dair


Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

Ali Mahir Başarır Verdi Veriştirdi

Özellikle son dönemlerde AK Parti milletvekilleriyle yaşadığı tartışmalar, kamuoyunda geniş yankı buldu. Başarır’ın bu çıkışları yalnızca parti içi muhalefetle sınırlı kalmayıp, doğrudan iktidar cephesine yönelttiği ağır eleştirilerle Meclis gündemini şekillendirir hale geldi. Eleştirilerinde çoğunlukla hukukun üstünlüğü, demokrasi, adalet, siyasi ahlak ve toplumsal sorumluluk gibi evrensel ilkelere atıfta bulunan Başarır, zaman zaman geçmişte yaşanan olayları da güncel gelişmelerle ilişkilendirerek AK Parti’yi hedef alıyor.
Son konuşmalarından birinde, geçmişte polise hakaret eden bir AK Parti milletvekilinin görüntülerini yeniden gündeme taşıyan Başarır, bu olayı kamu görevlilerine karşı sorumsuz davranışların örneği olarak sundu. Meclis tutanaklarına yansıyan sözlerinde, “O görüntüler unutulmadı, halk her şeyi not ediyor,” diyerek, siyasi iktidarın temsilcilerine geçmiş hatalarıyla yüzleşme çağrısında bulundu. Bununla birlikte, deprem sonrası yaşanan koordinasyonsuzluk ve ihmaller konusunda da ağır eleştirilerde bulunan Başarır, “O bakanların yerinde olsam sokağa çıkamam,” sözleriyle yaşanan ihmallerin toplumsal hafızadaki etkisine dikkat çekti.
Başarır’ın bir diğer çıkışı da 1980 darbesiyle ilgili oldu. Darbe döneminde CHP liderlerinin cezaevinde olduğunu, mevcut Cumhurbaşkanı’nın ise o dönemde siyasi bir baskıya uğramadığını hatırlatarak, demokrasi mücadelesinin kimler tarafından verildiğine dair bir tartışma başlattı. Bu ifadeler, özellikle demokrasi ve darbe karşıtlığı söylemini sıkça kullanan AK Parti’ye yönelik açık bir meydan okuma olarak yorumlandı.
Ali Mahir Başarır’ın Meclis’teki bu sert üslubu, bazı çevrelerce “aşırı” ya da “gerilimi artırıcı” olarak nitelendirilse de, muhalefet destekçileri arasında kararlı bir duruşun sembolü olarak kabul ediliyor. Kamuoyunda özellikle genç seçmen nezdinde dikkat çeken bu tarz, partiler arası dengeyi sadece oy oranlarıyla değil, söz söyleme gücü ve etkisiyle de şekillendiriyor. Siyasi polemiklerin ve sert tartışmaların sık yaşandığı bir dönemde, Başarır gibi isimlerin Meclis kürsüsünü güçlü bir söylem alanına dönüştürmesi, muhalefet cephesinin görünürlüğünü artırırken, iktidar cephesine de savunma zorunluluğu getiriyor.
Siyasi iletişimin bu derece keskinleştiği bir atmosferde, sözlerin gücü yalnızca geçici tartışmalar yaratmakla sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda kamuoyunun algısını, siyasal güveni ve seçim dönemlerindeki karar verme süreçlerini doğrudan etkileyen bir araç haline geliyor. Başarır’ın çıkışları da tam bu noktada, sadece Meclis salonlarında değil, sokakta, sosyal medyada ve haber bültenlerinde yankı buluyor. Bu da siyasi temsilin yalnızca oyla değil, kararlılıkla ve cesaretle de yürütüldüğünü gösteriyor.

Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..


Diğer Galeriler
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.