Aslı Baykal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve hakkındaki etrafında şekillenen soruşturmalarla ilgili olarak sosyal medya üzerinden dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalarda Baykal, soruşturmaların “ülkenin zararına değil, çok yararına ve temiz siyaset için büyük adımlar” olduğunu söylerken CHP’nin kurumsal yapısına içerden eleştiriler yöneltti.
Baykal, özellikle CHP’nin “sokak çağrıları” yapmasını eleştirdi. Ona göre, CHP yönetimi her adımda “yanlarında başka birilerini alma çabası” içerisine giriyor çünkü “yanlarında başkası olmayınca çok suçlu görünüyorlar.”
Bir başka önemli eleştiri ise, Baykal’ın İmamoğlu ve çevresindeki “usulsüzlük” iddialarına sahip çıkılmasına karşı uyarıda bulunması oldu. Baykal, “usulsüzlüklere sahip çıkarak kahraman değil enkaz yaratılır” ifadesiyle, partinin skandalları örtbas etme eğilimi gösterdiği yönündeki iddiaları gündeme getirdi.
Usulsüz diploma iddiası, ihalelerde yolsuzluk, “temiz siyaset” söylemi gibi konular eleştirilerin merkezine oturdu.
Ayrıca, CHP’ye çağrı: “Güzel bir takvim belirleyip tertemiz bir kurultay yapın, Atatürk’e gerçekten bağlı bir kadro ile yoluna devam edin.” şeklindeki mesajıyla parti içinde değişim ve içsel temizlenme beklentisini de açıkça dile getirdi.
Baykal’ın eleştirilerinin tonu, CHP yöneticileri açısından rahatsızlık uyandıracak türden. Çünkü bu sözler yalnızca İmamoğlu’nun ya da ilgili soruşturmaların gündemine dair değil, partinin itibarına, içsel dayanıklılığına ve tabanla ilişkisine dair ciddi sorgulamalar içeriyor. Eleştiriler, CHP’nin yalnızca dış kamuoyuna değil, kendi üyeleri ve yönetim mekanizmalarına karşı da bir sorumluluk algısı geliştirmesi gerektiği yönünde.
Siyaset arşivine baktığımızda, benzer söylemler partide geçmişte yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları üzerine tartışmalar çıktığında yüksek sesle dile getirilmişti. Ancak Baykal’ın “usulsüzlüklerle yüzleşin, sahip çıkan olmayın” çağrısı ve CHP’nin “temiz siyaset” söylemi, bu sefer hem zamana hem de kamuoyunun beklentisine uygun olarak daha keskin ifadeler içeriyor.
Bu gelişmelerin olası etkileri şöyle olabilir:
CHP içinde liderlik tartışmaları yeniden alevlenebilir. Parti yöneticileri, Baykal’ın eleştirileri karşısında ya savunmaya geçecek ya da değişim çağrılarını göz önünde bulundurmak zorunda kalacak.
İmamoğlu’nun soruşturma süreciyle ilgili kamuoyu algısı önem kazanıyor; Baykal gibi içerden gelen eleştiriler, İmamoğlu’nun performansı ve yolsuzluk iddialarına karşı duruşunun seçmen nezdinde daha yakından incelenmesine yol açabilir.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..