Salondakileri Derinden Etkileyen Vasiyeti Ağlattı

Program, İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde “Eski Dostlar Cumhurbaşkanı ile Buluşuyor” adıyla düzenlenmişti. Etkinlikte, geçmişin siyasi ve manevi birikiminden gelen çok sayıda isim bir aradaydı: Milli Görüş çizgisiyle geçmişte siyaset yapmış kişiler, eski partilerden gelenler, cemaat ve vakıf çevrelerinden temsilciler, akademisyenler; Emine Erdoğan, Sümeyye Erdoğan gibi aile üyeleri de etkinlikte yer alıyordu.
Konuşmalar sırayla devam ederken, Sibel Eraslan isimli bir gazetecinin kürsüye çıkmasıyla ortam bir anda değişti. Eraslan, Arakan’daki Osmanlı şehitliğinden getirdiği bir toprağı sahnede sergiledi ve “Manisalı Osmanoğlu Muhammed” adlı bir şehidin mezarından alınan bu toprağın, 92 yıl sonra mezarlıktan çıkarıldığını anlattı. Arakan Müslümanlarının yaşadığı trajediden, Osmanlı dönemindeki şehitliğe ilişkin unutulmuş öyküye kadar birçok unsur dikkat çekiciydi.
İşte tam bu noktada Erdoğan sözü aldı ve duygulu bir vasiyet beyan etti: “Eşime ve çocuklarıma vasiyetimdir. Ben ölünce kabrime, Arakan’da şehit olan Manisalı Osmanoğlu Muhammed’in kabrinden alınan toprak mezarıma koysunlar.” Bu sözler, hem manevi derinliğiyle hem de sembolik anlamıyla büyük yankı uyandırdı.
Salonda bulunanlar bu vasiyet karşısında büyük bir duygusal patlama yaşadı. Konuklar arasında gözyaşları sel oldu, kimi sessizce ellerini kaldırdı, duygularını kontrol etmekte zorlanır hale geldi. Sadece bir politik liderin değil, bir insan olarak içten gelen bir duygunun paylaşılmasıydı bu an.
Bu vasiyetin bazı önemli anlam boyutları vardır:
Manevi Bağ ve Tarihî Sorumluluk: Osmanlı şehitleri, Arakan’daki Müslümanların durumu ve geçmişle bağ kurma hissi, bu tür bir vasiyetle sembolik olarak somutlaşmış oldu. Erdoğan’ın, kendi ölümü sonrası böyle bir manevi hatıra isteği, tarihe saygı ve milletin hafızasına vurgu yapıyor.
T
Millî ve Dini Kimlik Vurgusu: Osmanlı dönemi şehitleri ve Arakan gibi Müslümanların yaşadığı trajediler, Türkiye’deki millî-dini kimliğin önemli unsurları arasında yer alıyor. Bu tür toplu anılar, milletin kolektif hafızasını beslemekte etkili. Vasiyet, bu kimlik üzerinden inşa edilen bir duygusal bağ kurma amacı taşıyor.