Soruşturmalara göre, sahte diplomaları organize eden bir çetenin, BTK, YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki bazı daire başkanlarıyla bağlantılı çalıştığı belirlendi. Bu çetenin, 15 farklı üniversitenin öğrenci işleri çalışanlarının e-imzalarını taklit ederek sahte diplomaları sisteme yüklediği iddia ediliyor. Böylece sahte diplomaların e-Devlet üzerinden doğrulanabilir hale geldiği belirtiliyor. Sahte diplomaların hukuk, psikoloji, inşaat mühendisliği ve eczacılık gibi kritik alanlarda üretilmesi, devlet kurumları ve ilgili sektörlerde ciddi güven sorunlarına yol açabileceği endişesi yaratıyor. Siyasi Gelecek ve İmamoğlu Yorumu Abdurrahman Dilipak, bu skandalın Türkiye’nin siyasi geleceğini etkileyeceğini düşünüyor. Halen Meclis’te 8 boş sandalye olduğunu belirten Dilipak, yeni vekillik düşürme kararlarının ülkeyi hızla seçime sürükleyebileceğini savunuyor. Dilipak ayrıca, “sahte diplomalı milletvekilinin vekilliği düşmeyecek mi?” diyerek, tutuklu cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na uygulanan hukuki sürecin, milletvekilleri için de geçerli olması gerektiğini dile getirdi. Bu durumun, “nitelikli dolandırıcılık, evrakta sahtecilik ve örgütlü suç” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..