enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp sondakika hayat sırları hayata dair
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak


Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

Uzak bir köy yolunda

Yolun ortasında heykel gibi kıpırdamadan duran bir at vardı. Arabamı süzüyor, kenara çekilmeden bekliyordu. Hızımı düşürüp neredeyse duracakken bir anda kenara fırladı ve gözden kayboldu. “Korktu herhalde,” diye düşündüm, gazlamaya hazırlandım. Fakat az sonra başka taraftan çıkıp geri geldi, yol kenarında gidip geliyor, gözünü benden ayırmıyor, adeta bir şey anlatmaya çalışıyordu. Telaşlıydı, ama kaçmıyor, hep aynı yerde dolanıyordu.
Motoru kapatıp kapıyı açtığım anda sanki tam da bunu bekliyormuş gibi oldu; beni adeta peşine çağırıyordu. Atın izinden yürüdüm. Arabadan yaklaşık elli metre sonra yeşil metal parmaklıkların içinde bir hareket fark ettim. Yaklaştıkça nefesim kesildi: küçük bir tay, parmaklıkların arasına sıkışmış, geçmeye çalışırken bacakları takılmış, ileri geri kıpırdayamıyordu. İncecik bedeni titriyor, korkuyla inliyor, kurtulma çabasıyla demirin boyasını bile kazımıştı. Yanımızdaki atın aslında anne olduğunu o an anladım; gözleri endişeyle bana bakıyordu.
Yavaşça yaklaşarak tayı ürkütmemeye çalıştım ve bacaklarını kurtarmaya başladım. Biraz direnç gösterse de niyetimin kötü olmadığını hissedince sakinleşti. Kısa bir uğraşın ardından serbest kaldı. Yorgunluktan dizlerinin bağı çözülürcesine ayağa kalktı, sonra annesine sığındı. Anne, yavrusunu koklayıp iyi olduğuna emin olduktan sonra, bana son bir bakış atarak birlikte uzak çayırlara koştular.
Olduğum yerde kalakaldım. O an, hayvanların sadece hissedip hissetmediğini değil, aynı zamanda anlayabildiklerini ve yardım isteyebildiklerini de bir kez daha anladım. Aldığım en içten teşekkür belki de buydu.

Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..


Diğer Galeriler
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.