enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp sondakika hayat sırları hayata dair
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak


Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

Babamın arkadaşıyla evlendim ama düğün gecemizde bana dönüp “Sana daha önce söylemem gereken bir

Babamın yakın arkadaşı olan Tarık Bey, yıllar boyunca hayatımda hep sessiz bir figür olarak yer aldı. Saygılı, ağırbaşlı ve gizemliydi. Annem yıllar önce vefat ettiğinden beri, babamla dostlukları daha da pekişmişti. Çocukluğumdan beri ona “Tarık Amca” derdim. Ama yıllar geçti, ben büyüdüm, oysa o yaşlanmadı sanki. Sadece daha suskun, daha dikkatli biri haline geldi.
Babam bir gün, “Tarık seni çok beğeniyor, çok iyi biriyle evlenmeni isterim,” dediğinde ne diyeceğimi bilememiştim. Bu kadar yaş farkı… Bu kadar geçmiş… Ama onun bana olan ilgisi nazikti, bana dokunmadan bana dokunuyordu. Güvende hissediyordum yanında. Bilmiyorum, belki de hayattan yorulmuştum. Kabul ettim.
Düğünümüz sade ama şıktı. Beyaz elbisemin içinde biraz utangaç, biraz heyecanlıydım. Herkes mutluydu. Tarık da öyle görünüyordu. Elimi tuttuğunda titrediğini hissettim ama bunu strese verdim. Balayı için lüks bir dağ evine gittik. Kimseler yoktu, sadece orman, kar, ve biz vardık.
O gece, yatağın ucuna oturup bana döndü. Yüzü ciddiydi. Gözleri karanlık bir sırla perdelenmiş gibiydi.
“Sana daha önce söylemem gereken bir şey var,” dedi.
Kalbim o anda göğsümde sanki bir anlığına durdu.
“Ne oldu?” diye fısıldadım.
“Ben… Senin anneni eskiden çok sevdim,” dedi. “Onunla bir geçmişimiz vardı. Ama sonra baban girdi araya… Bizi ayırdı. O seni doğurduğunda… Ben hâlâ onu seviyordum. Ve… Sana benzediğini ilk fark ettiğimde…”
Donup kalmıştım. “Ne diyorsun sen?”
Gözleri yaşarmıştı. “Belki de… Belki de sen… benim kızımsın.”
Boğazımdan tek bir ses çıkmadı. Nefesim kesildi. Geri çekilmek istedim ama bacaklarım beni taşımıyordu. Sanki buzdan bir kafesin içine hapsedilmiştim.
O devam etti: “Ama emin değilim. Asla emin olamadım. Baban asla test yaptırmamıza izin vermedi. Ve ben seni bekledim. Yıllarca. Belki sen benim kanımsın… belki değil. Ama seni sevdim.”
Sessizlik gecenin içine çöktü. Dışarıda rüzgar uğulduyor, kar cama vuruyordu. O an içimdeki her şey çöktü. Kimdim ben? Ne yapmalıydım?
Tarık sessizce kalktı, kapının yanına gitti ve sadece bir cümle daha fısıldadı:

Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..


Diğer Galeriler
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.