Bektaşi’ye, “Namaz kılmama sebebin nedir?” diye soruldu. Cevap olarak, “Allah Kur’an’da ‘Namaza yaklaşmayın.’ buyurmaktadır,” şeklinde ifade etmiştir. “Ayetin başında ‘içkiliyken’ ifadesinin yer aldığını hatırlattıklarında Bektaşi, ‘Ben hafız değilim, o kadarını bilemem’ şeklinde cevap vermiştir.” İYİ Parti Grubu’nun yaptığı öneri, nedense bana bu fıkrayı anımsattı. Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; burada AK Parti döneminde insan hakları alanında atılan adımları detaylandırma imkânım bulunmuyor; zira zaman kısıtlı ve sabrınız da sınırlı. Ancak, Anayasa’nın önemine ve içeriğine değinebiliriz. Anayasa’nın 12. maddesi, “Herkes, kişiliğine bağlı olarak, dokunulmaz, devredilemez ve vazgeçilemez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.” demeçini içermektedir. Mertoğlu’nun fıkrasına TBMM’de gösterilen tepkiler devam ederken, muhalefet partileri ve TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, AKP’li Mertoğlu’ndan özür beklediler. Kendisine yönelik artan baskılara yanıt olarak Mertoğlu, “Ben hiçbir inanç grubunu hedef alarak konuşmadım; herhangi bir inanç grubunu ayrıma veya küçümseme niyetinde de bulunmadım” şeklinde ifade etti. Ancak, o inanç grubuyla ilgili bir rahatsızlık hissetmişlerse, elbette ki özür dilerim, şeklinde ifadelere yer verdi. MURAT EMİR GÜÇLÜ BİR İFADEDE BULUNDU!
AKP’li Mertoğu’nun sözleri üzerine CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, “Sayın konuşmacı, konuşmasına başlamadan önce bizim açımızdan gereksiz ve soğuk bir mizah sunmuştur; ancak bu mizah esnasında toplumun bir kesimini ayrıştırıcı, aşağılayıcı ve dışlayıcı bir dille tasvir ettiğini gözlemledik.” dedi. Bu ifadelerini gözden geçirmeye davet ediyoruz. “Yoksa başka bir biçimde, bu çatı altında toplumun bir inanç kesimini bu denli suçlayıcı bir tutumla itham etmeyeceğini düşünmeyi arzuluyoruz ve kendisinden bir özür talep ediyoruz” şeklinde açıklamada bulundu.