Mustafa nın birinci sınıf öğretmeni şu şekilde yazmıştı: Mustafa gülmeye hazır parlak bir çocuk. Ödevlerini derli toplu ve temiz yapıyor ve çok terbiyeli. Onun çevrede olması çok eğlenceli? İkinci sınıf öğretmeni şu şekilde yazmıştı: Mustafa kusursuz bir öğrenci, sınıf arkadaşları doğrultusundan çok seviliyor, ama annesinin ölümcül bir hastalığı bulunduğu amacıyla sorun içersinde ve evde ki hayatı mücadele içersinde geçiyor.? Üçüncü sınıf öğretmeni öyle bir şey yazmıştı kii hayretle okuduk: Üçüncü sınıf öğretmeni şu şekilde yazmıştı: Mustafa nın annesinin ölümü onun amacıyla çok zor oldu. Mustafa elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor, ama babası ona ilgi göstermiyor ve şayet birtakım adımlar atılmazsa evde ki hayatı yakında onu etkileyecek. Mustafa nın dördüncü sınıf öğretmeni şu şekilde yazmıştı: “Mustafa amacıylae kapanık ve okulda derslere çok çok ilgi göstermiyor. Çok çok dostu yok ve birtakım durumlarda katagoride uyuyor. Bunları okuyunca, Bayan Mediha sorunu kavradı ve kendinden utandı. Öğrencileri ona güzel kurdelelerle ve parlak kâğıtlara sarılmış hediyeleri getirdiğinde bile çok kötü hissediyordu. Mustafa nın hediyesini alıncaya kadar bu bu tür devam etti. Mustafa nın hediyesi bir marketten aldığı kalın, kahverengi ambalaj kâğıdı ile beceriksizce sarılmıştı. Bayan Mediha onu diğer hediyelerin ortasında açmaktan acı duydu. Bayan Mediha pakette taşlarından birtakımları düşmüş yapma elmas taşlı bir bilezik ve çeyreği dolu olan bir parfüm şişesini çıkarınca çocuklardan birtakımları gülmeye başladı. Ama o bileziğin ne kadar güzel bulunduğunu haykırdığında çocukların gülmesi kesildi. Bileziği taktı ve parfümü bileklerine sürdü. Mustafa, o gün okuldan sonra öğretmenine şunu söylemek amacıyla kaldı. Öğretmenim bugün aynı annem gibi kokuyordunuz. Çocuklar gittikten sonra, Bayan Mediha en az bir saat ağladı. O günden sonra, okuma, yazma ve aritmetik öğretmeyi bıraktı. Bunun yerine, çocukları eğitmeye başladı. Bayan Mediha, Mustafa ya özel ilgi gösterdi. Onunla çalışırken, zihni canlanmaya başlıyor görünüyordu. Onu daha çok teşvik ettikçe, daha süratli karşılık veriyordu. Yılın sonuna kadar Mustafa katagoride ki en zeki çocuklardan biri oldu ve bütün çocukları aynı derecede sevdiğini söylemesine karşın, Mustafa onun gözdelerinden biri idi. Bir sene sonra, Bayan Mediha kapısının altında Mustafa dan bir not buldu, ona hala bütün hayatında sahip bulunduğu en iyi öğretmen bulunduğunu söylüyordu. Altı sene sonra Mustafa dan bir not daha aldı. Liseyi bitirdiğini, katagorisinde üçüncü bulunduğunu ve onun hala hayatındaki en iyi öğretmen bulunduğunu yazmıştı. Bundan dört sene sonra, birtakım vakitler zor geçmesine karşın okulda kaldığını, sebatla çalışmaya devam ettiğini ve yakında kolejden en yüksek derece ile mezun olacağını yazan diğer bir mektup aldı. Yine Bayan Mediha nın bütün hayatında ki en iyi ve ne en çok tercih edilen öğretmen bulunduğunu yazmıştı. Sonra dört sene daha geçti ve diğer bir mektup geldi. Bu kez fakülte diplomasını aldıktan sonra, biraz daha gelişmeye karar verdiğini açıklıyordu. Mektup onun hala denk geldiği en iyi ve en en çok tercih edilen öğretmen bulunduğunu açıklıyordu. Ama simdi ismi biraz daha uzundu. Mektup söyle imzalanmıştı, Prof. Dr. Mustafa Yılmaz ( Tıp Doktoru) Öykü burada bitmiyor. Görüyorsunuz, meydana çıkan diğer bir mektup var. Mustafa bir kızla tanıştığını ve onunla evleneceğini söylüyordu. Babasının birkaç hafta evvelce vefat ettiğini açıklıyordu ve evlenme töreninde Bayan Mediha nın damadın annesine ayrılan yere oturup oturamayacağını soruyordu. Şüphesiz Bayan Mediha bunu kabul etti. Ve ön görü edin ne oldu? Taşları düşmüş olan o bileziği takti. Dahası, Mustafa nın annesinin süründüğü parfümden sürdü. Birbirlerini kucakladılar ve Dr. Mustafa, Bayan Mediha nın kulağına şu şekilde fısıldadı, “Bana inandığınız amacıyla teşekkür ederim, öğretmenim. Bana mühim bulunduğumu hissettirdiğiniz ve bir fark meydana getirebileceğimi gösterdiğiniz amacıyla çok teşekkür ederim” Bayan Mediha, gözlerinde yaslarla fısıldadı, söyle dedi, Mustafa, hatalı şeylere sahiptim. Bir fark meydana getirebileceğimi bana öğreten sensin. Seninle tanışıncaya dek, nasıl öğreteceğimi bilmiyordum”. Birinin Hayatında Bir Fark Oluşturmaya Çalışın (Daha evvelce hiç bir gönderiyi paylaşın diye rica da bulunmadım. Ama bu gönderiyi paylaşın, paylaşın ki hâlâ insanlığın ölmediğini herkese gösterelim…)
