Jeolog Prof. Dr. Naci Görür, bir röportajında, Türkiye’deki 18 ilin fay hatları üzerinde bulunduğunu vurgulayarak, bu illerde yaşayanları uyardı. Kahramanmaraş’ta yaşanan deprem felaketinde yaşadığı bir anıyı anlatırken duygulanan Görür, şu sözleri aktardı: “Yani düşünün o sabah ben mübalağasız 4-5 saat ağladım” ifadesini ekledi.Türkiye’nin deprem riski konusundaki uyarılar devam ederken, Prof. Dr. Naci Görür, bir televizyon programında fay hattı üzerinde bulunan 18 ili sıralayarak bu illerde yaşayanları uyardı. Görür, bu illerin geleceğinin Kahramanmaraş ve Hatay’da yaşanan depremler gibi olabileceğini ifade etti ve şu sözleri aktardı: “Fay hattı üzerinde yaşayan bu illerin kaderi, üzülerek söylüyorum kaderi Maraş, Hatay gibidir” dedi.Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye’deki fay hatları üzerinde bulunan 18 ili kamuoyuyla paylaştı. Bu iller şunlardır: Eskişehir, Denizli, Muğla, Erzincan, Kayseri, Tokat, Kahramanmaraş, Hatay, Kocaeli, Osmaniye, Bingöl, Konya, Erzurum, Aydın, Balıkesir, Burdur, Manisa ve Hakkari.Naci Hoca’dan 7 üzeri deprem ikazıNaci Hoca şunları da söyledi “Direkt fayın üzerinde yaşıyor bu iller. Bunların altındaki faylar oldukça güçlü. Ve her kentte 7 ve üzerinde deprem oluşturmaya kapasiteleri var” ifadelerini kullandı. Sözlerine ekleme yapan Görür 18 ili kastederek, “Orada deprem olursa zarar ve kayıp anormal derecede fazla olur” ekledi.GÖZYAŞLARIYLA ANLATTIJeolog Prof. Dr. Naci Görür, deprem felaketinin yaşandığı gece yaşadığı bir olayı anlatırken duygusal anlar yaşadı. Gözleri dolarak o geceyi anlatan Görür, yaşadığı acı ve üzüntüyü dile getirdi:“Adana’da biz sizin uyarılarınız üzerine gittik komşularla konuştuk. Bir apartmandaki sıkıntılı durumu oradakilere izah ettik. O apartmandakiler bunu kabul etmemiş. Beni dinleyen kişi ‘bizim halimiz vaktimiz yerindeydi, biz oradan ayrıldık’ diyor. Şimdi size hayır diyenlerin hiçbiri yaşamıyor diyor. Erkenek’te bir grup bana video göndermiş. “Hocam size saygılar sunarız. Siz çok uyardınız. Biz dinlemedik. Şimdi Erkenek yok” dedi.5 SAATE YAKIN AĞLADIM“Depremin olduğu gün saat 6’ya doğru benim telefonum çaldı. Ben telefonumu genelde açık bırakırım. Çünkü uygunsuz saatte çaldıysa ya çocuklar ya da deprem olmuştur. Gazeteciler beni aramaz o saatte. Ben kalktım o saatte baktım beni Whatsapp’tan biri görüntülü arıyor. Bir hanım gördüm.Önce tam anlamadım. Loş bir ışıkta saç baş karışık. Tam görünmüyor da bir baktım yanında da bir kız çocuğu var, kızı… “Hocam bizi kurtar” diyor. Yani düşünün o sabah ben mübalasız 4-5 saat ağladım.” dedi.
