Kapıyı açar açmaz gassal arkadaşım oturmuş ağlıyor. Niye ağladığını sordum. ‘Görüyorsun bu cenazeden ne kadar su döküyorsam o kadar misk, gül kokusu geliyor.’ Şu bulunduğumuz yerde koku içeride kaldı. Manevi bir koku vardı, buna tanık olduk. O kadını araştırdık. Meğer o kadın Tanrı rızası amacıyla Kur’an kursunda çocuklara karşılıksız ders veriyormuş.” “CENAZELERİN İÇİNDEN İNŞAAT TUĞLALARI ÇIKARDIM” Farklı cenazelerin olduğunu kaydeden Yüksel, “Kefen ve naylon hazırlıyorlardı. Cesetler paramparça olmuş. Onları toparlıyordum naylon amacıylae, ondan sonra pamuk, pamuktan sonra yine naylon, sonra kefen. Çünkü kefene kan bulaşmaması lazım. Ondan sonra defne gönderiyorduk. Bazı cenazelerin amacıyladen inşaat tuğlaları çıkartıyordum. Gassalık basit bir iş değil. Takriben 20 senedir cenaze yıkıyorum” ifadelerini kullandı. Üsteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz.